22 Şubat 2011 Salı

Takıntılar zaman zaman kültürün emrettiklerinde, ama seçilerek ve yine de neden az çok bilinerek, ve kafalar başka söylerken ve eller başka yazarken..


Şu aralar takıntım Proust.


Hayat arkadaşım soruyor, "neden?"


Çünkü hayatımın okyanuslarında bilmem hangi meridyen ve hangi paralelindeyken ben, işte tam o meridyen ve paralele en iyi gelen ilaç o olduğu için, şu aralar takıntım Proust!


Adam çirkin, adam bi seksüel. Adam asosyal. Adam yarı deli. Hepsini geçtim adam ölü.


Ne farkeder!


Ben adamın düşüncelerine hastayım. Ben aslında adamın benim düşüncelerime tercüman olmasına hastayım.


Belki de şu aralar değil hep

ama hep

takıntım kendimim!


Seviyorum seni Proust.


Öyle seviyorum ki,

Çok şeyimi herkesle paylaşabilecekken , kendime alacağım kitabın parasıyla başkasına kitap almaktan nefret eden ben,

canımın içi, özümün okuyucusu ve entelllektüel bilincimin diğer yarısı sevgili arkadaşım Nev'ime iki incelemesini hediye edeceğim bu adamın.


Adresini ver bana !


Ama köpükler zorlarken sınırlarını bardakların!

2 yorum:

  1. ne diyeceğimi bilemedim ,mahcubiyet :)ayılınca fikrini değiştirirsen kızmam :)
    2/8 sok.NO:8/8
    Oyak Sitesi F.Altay-İzmir (şimdilik)

    YanıtlaSil
  2. prost ruh halini,düşüncelerini yazmış ve "PROUST" olmuş edebiyat tarihine geçmiş,e sana da ruh halini yaz diyoruz di mi?

    YanıtlaSil