6 Nisan 2011 Çarşamba

eylemsizliklerin en güzeli...

Benim için, bir yazarın değerini, ya da belki de bana ne kadar hitap ettiğini anlamanın yollarından biri kalemden geçer.
Ancak bu kez sözü geçen kalem, yazarın değil okuyanın tuttuğu kalemdir.


Bir yazar ile ilk tanışmamda, şüpheli bakışlar ve temkinlilikle adılmış adımlarla cisimlendirilebilecek (ya da belki metaforize edilebilecek de denebilir) bir okuma tavrının gereken süresi harcanıp bittikten sonra ne yaptığım önemlidir.


Evet ne yaptığım!

Tamamen bir et çuvalı olarak gördüğüm insan bedeninin en parlak, en ışık dolu ve en saydam (ki bu sonuncusunun miktarı sahibinin içtenliği ya da içten pazarlılığına göre değişir) yegane yeri olan gözler okuma eyleminin en hareketli noktaları olmak zorunda olduğuna göre onların bir mekik gibi sağdan sola, soldan sağa şeklinde seyreden devinimlerini eylemden saymazsak eğer, okuma eylemsiz bir eylemdir nasılsa...


İşte bu doğası eylemsizlik olan etkinliğin içine eylem katabilen yazar benimdir.

Benim sevdiğimdir, bağlandığımdır ve sadık kalacağımdır.


Büyüsü eylemsizlikte yatan okuma eylemi sırasında dinlenmekte olan bir masum hayvan görüntüsü çizen bedenime hafiften bir huzursuzluk, bir kıpırdanma hasıl olmuşsa eğer, bu okunmakta olanın içeriğine dönük bir olumsuzluğa değil, aksine olumluluğa yorulmalıdır.

Ki tüm bu laf kalabalığının, Nihalcim, çıkış kaynağı aslında tek bir paragraftır:

"Bir yazarın ne kadar iyi olduğunu anlamam için okuma esnasında yakınlarımda bir kalem olmadığına hayıflanmam gerekir..."


Kalem yoksa satırların altı çizilemez, ancak içinde kalem olmadığına emin de olunsa hemen yanıbaşındaki çekmeceler kurcalanmadan rahat edilemez. Ancak kitap o kadar tatlı gelir ki, kalkıp ta yerinden kalem olan bir yere gidilemez.


İşte bu yüzden Nihalcim, önerimle benden aldığın bir kitabın güzel olduğunu anlaman için onun içinin ya altı çizili satırlarla dolu olması gerekmektedir, ya da çizilememiş satırlarla....



Çık bakalım işin içinden!


:)

4 yorum:

  1. pek çıkamadım içinden :)) resimdeki kitabı tanıyamadım (tanımalımıydım?)acık daha ipucuuu...

    YanıtlaSil
  2. yani sana atıfta bulunan ibr yazı degil. saddece sana anlatyıyorum.

    YanıtlaSil